22 Haziran 2010 Salı

İÇ DENETİMİN FELSEFESİ - 1

Lawrance B. Sawyer’ın “The Internal Auditor” derginin Ağustos 1995 sayısındaki makalesinden özetlenmiştir.

1. Gittiğiniz yeri eskisinden daha iyi bir hale getirin

İç denetimden beklenen nedir? İç denetim tanımında ve literatürde değişik yorumlar görünse de nihai olarak şu sonuca varabiliriz: iç denetim; bir kurumun patronu eğer zamanı ve bilgisi olsaydı süreçlerde iyileştirme adına neler yapacak idiyse onları yapmaktır. Bu, iç denetçiyi üst yönetimin yerine koyar. İç denetçinin amacı gittiği kurumda bir şeylerin eskisinden daha iyi olmasını sağlamaktır. Faaliyetlerin daha verimli olması için bir yol bulmak, bir suiistimali ortaya çıkarmak, riskli noktaları belirlemek gibi işlerin tümü kurumun eskisinden daha iyi bir noktaya gelmesine yardım edecektir.

2. Diz üstü çökmüşken uygun adım yürünmez!

İç denetimin kendisinden beklenen görevleri yapabilecek gerekli etkinliğe sahip olması, uygun bir otoritenin desteği ile mümkündür. Üst yönetimin, yönetim kurulunun destekleri ve kurum içinde saygı duyulan ve etkili bir birime raporlama yapılması gereklidir.
İç denetime sağlanan destek kesin ve görünür olmalıdır. İç denetime statü sağlayacak, gerekli bilgi ve personele engelsiz erişimini mümkün kılacak bir yönetmelik işin temelidir. Yönetmeliğin üst yönetimce onaylanması gerekir. Denetim bulgularına yönetim tarafından önem verilmelidir.
Tüm bunların olabilmesi için ise iç denetim biriminin ne yaptığını bilen, objektif ve etkili imajını oluşturması ve koruması gereklidir.

3. Hedefleri/Amaçları iyi bilmek gerekir

Denetlenen her bir faaliyetin, şirketin veya birimin amacı, misyonu, hedefi doğru bir şekilde kavranmalıdır. Burada operasyonel amaçlardan söz etmiyoruz. Her bir denetim konusunun temelinde yatan ana amacı anlamak lazımdır.
Örneğin “Ticari Borçlar” hesabının izlenmesinin amacı sorulduğunda çoğu kişi fatura ödemelerinin takip edilmesi şeklinde cevap vermektedir. Oysa temelde düşünüldüğünde bu anlayış yanlıştır. Ticari Borçlar hesabının amacı ödemelerin yapılmasını veya yapılmamasını belirlemektir. Bu hesapta izlenen bakiyelerin işletmeye gerçekten alınmış ve gerekli niteliklere sahip girdileri içermesi gerekir. Denetim sırasında ticari borçlar hesabına bu gözle bakılmalıdır.

4. Yaptığınız işin sonuçlarını satamazsanız hiçbir şey değişmez!

İç denetimin temel işlevi eleştirmektir. Ancak kimsenin eleştirilmeyi sevdiği söylenemez. İç denetimin bir yönü de yapılan denetim sonucunda alınması gereken düzeltici önlemleri uygun bir dille ve ikna edici şekilde kabul ettirmektir. Denetlenen tarafla karşılıklı olarak problemlerin çözümüne yönelik bir ortaklık oluşturulması önemlidir. Bu da yapılan işin satılmasıdır. Bu satış denetlenen kuruma ilk giriş anından düzeltici faaliyetlerin yapılmasına kadar devam eder.


5. Bulunan her eksiklik derinlemesine araştırıldığında “iyi yönetim” ilkelerinden birisinin ihlal edildiği ortaya çıkacaktır

Peter Drucker’a bir seferinde ABD’deki şirketlerin yalnızca %3-5’inin doğru yönetildiğine dair sözü hatırlatıldığında “o gün fazla iyimser konuşmuşum” şeklinde cevap verdiği söylenir. Denetimde bulunan eksikliklerin derinlemesine araştırıldığında “iyi yönetim” prensiplerinden ayrılmalar olduğu görülecektir.
Örnek olarak ticari borçlar hesabını alalım. Bir firmada ticari borçlar hesabı yapılan alımlar neticesinde ödenecek tutarları gösterir. Bu alımların onaylı olması gerekir. Üretim bölümünün tedarikçiyle direkt temasa geçerek talep yaptığı, daha sonra satın almaya onaylattığı bir süreç sağlıklı değildir. Burada kime ne ödeneceği satın alma biriminin sorumluluğundadır. Yönetimin temel prensibi “yetki ve sorumlukluların orantılı olması” olduğuna göre alımları da satın alma bölümünün yapması gerekir.

9 Haziran 2010 Çarşamba

YARATICI MUHASEBE (CREATIVE ACCOUNTING) KAVRAMI

Yaratıcı muhasebe kavramı (creative accounting) literatürde kar yönetimi, karın istikrarlı hale getirilmesi, agresif muhasebe uygulamaları ve aldatıcı finansal raporlama gibi finansal bilgi manipulasyonu yöntemlerinin tamamını kapsamak üzere kullanılmaktadır. Diğer bir ifade ile, yaratıcı muhasebe uygulamalarının tanımı ve içeriği konusunda bir konsensüs bulunmamaktadır. Dolayısıyla yaratıcı muhasebe, finansal bilgi manipulasyonu yöntemlerinin bir karışımıdır. Bununla birlikte yaratıcı muhasebe uygulamalarının bilanço, gelir tablosu ve nakit akım tablosu gibi finansal tablo kalemlerinin sınıflandırılması üzerinde yoğunlaştığı söylenebilir.
Yaratıcı muhasebe; muhasebe prensipleri, ilkeleri ve kurallarının yasal sınırlar içerisinde fakat mali tabloların sunumunu yanıltıcı hale getirmek amaçlı yorumlanması ve bu şekilde kullanılmasıdır. Yaratıcı muhasebe uygulamaları yasal düzenlemeler içerisinde yapılmaktadır. Burada temel nokta muhasebe ilkelerinden özün önceliği kavramıdır. Yaratıcı muhasebe, özün önceliğini bir tarafa bırakarak işlemin şekli unsuruna öncelik vermektedir. Bu şekilde davranmak suretiyle işlemin şekli unsurları, işlemin özünü gizlemek amacıyla kullanılmaktadır.

Burada değinilmesi gereken bir diğer kavram da “kar yönetimi”dir. Kar yönetimi; şirketin yönetiminin, istikrarlı ve tahmin edilebilir finansal sonuçlar ortaya koyabilmek amacıyla, uyguladığı “mantıklı ve yasal” kararlar olarak tanımlanabilir. Şirketlerin başlıca yaratıcı muhasebe uygulamaları da kar rakamına yönelik olmaktadır.

Yaratıcı muhasebe uygulamaları sadece kar rakamını değiştirmek olarak algılanmamalıdır. Finansal tabloların manipule edilmesinin amaçları arasında şunlar sayılabilir.
- Karı yüksek, giderleri düşük göstermek,
- Finansal analizde kullanılan oranları manipule etmek,
- Finansal riski gizlemek,
- Yönetimin performansını yüksek göstermek.

Yaratıcı muhasebe uygulamaları genellikle finansal tablo kalemlerinin sınıflandırılma şeklini değiştirerek finansal tabloların olduğundan daha iyi görünmesini sağlamaya çalışır. Yapılan işlemler yasal olmakla birlikte finansal tablo kullanıcılarını yanıltmaya yöneliktir.
Aşağıda yer alan durumlar yaratıcı muhasebe uygulamalarına örnek olarak gösterilebilir:

- Fiktif gelir yaratılması veya gelirin tahakkuk etmeden muhasebeleştirilmesi,
- Faiz giderlerinin agresif bir şekilde aktifleştirilmesi ve amortisman sürelerinin uzatılması,
- Varlık ve yükümlülüklerin gerçeğe aykırı olarak açıklanması,
- Olağan ve olağan üstü giderlerin birbiri içine yazılması gibi yöntemlerle gelir tablosu kalemlerinin sınıflandırmasını değiştirilmesi,
- Nakit akımlarının iyi gösterilmesi amacıyla yatırımlardan veya diğer faaliyetlerden sağlanan nakit akımlarını faaliyetlerden sağlanmış gibi gösterilmesi.


Kaynaklar
- Cemal KÜÇÜKSÖZEN , Güray KÜÇÜKKOCAOĞLU, Finansal Bilgi Manipulasyonu, www.baskent.edu.tr/~gurayk/kisiselearningmanupilation2.pdf
- Duncan WILLIAMSON, Creative Accounting, www.duncanwill.co.uk
www.swlearning.com/pdfs/chapter/0324223250-1.pdf